Bıçaksız estetik

Estetik cerrahiye olan ilgi bütün dünyada giderek artıyor. Ancak bu artış göğüs büyütme, karın germe gibi bilinen estetik ameliyatlarda değil daha çok ameliyatsız estetik işlemlerde olmakta.

Günümüz toplumunda çalışan kesim işini ve kazancını sürdürebilmek için durmak bilmeyen bir çaba harcamak zorundadır. Güzel ve dinamik görünmek de iş hayatının önemli şartlarından biridir. Zaman insanların görüntüsünü önlenemez bir biçimde değiştirmektedir. Pek çok insan rakipleri ile baş edebilmek için zamanın oluşturduğu değişiklikleri gidermek veya azaltmak arayışı içindedir. Yaşlanma kaçınılmaz olsa da ihtiyar görüntüden kurtulmak günümüzün estetik işlemleri ile mümkündür.

Çalışan kesimin estetik arayışındaki en önemli engel estetik ameliyatların belli bir iyileşme süresinin olması ve bu süre içinde işe devam edememe zorunluluğu idi. Özellikle botox ve sentetik dolgu maddeleri çalışan kesimde “öğlen yemeği molası ameliyatları” veya “yemek molası güzelliği” gibi kavramları ortaya çıkarmıştır. İnsanlar fazla para harcamadan ve etrafa belli etmeden günlük iş akışını aksatmayacak şekilde yapılan estetik girişimlere çok sıcak bakmaktadırlar.

Çene altı yağ fazlalıkları bizim toplumumuzda gıdı batı toplumunda ise çift çene (double chin) olarak adlandırılır. Tedavisinde buradaki yağların liposuction ile alınması en sık başvurulan yöntemdir. Ancak bu yöntem lokal anestezi ile (uyutmadan) yapılsa bile bir ameliyathane gerektirmektedir ve ameliyat sonrası morlukların kaybolması bir iki hafta gibi bir zaman alır. Oysa bu bölgeye yağları eriten bir madde enjektör ile verilse ve yağlar kendiliğinden herhangi bir görüntü bozukluğu yapmadan kaybolsa ne kadar iyi olurdu. Yağların enjekte edilen bazı maddeler ile eritilmesi fikri eskidir ve bu konudaki çalışmalar tüm hızı ile devam etmektedir. Lipoliz (lipolisis) denilen bu olay vücudumuzda sürekli olarak yaşanmaktadır. Gıda ile aldığımız yağlar safra içinde bulunan bazı maddeler ile parçalanmakta ve bağırsaktan emilebilir hale gelmektedir. Bu erimeyi sağlayan deoksikolik asid (deoxycholic acid) vücuttaki yağları ameliyatsız eritmek için kullanılmış ancak istenilen başarı elde edilememiştir. Yakın zamanlarda üretilen ATX-101 maddesi bu konuda bir ilerleme sağlamıştır. Laboratuarda saf olarak üretilen deoksikolik asit  kullanılarak geliştirilen bu ilaç çene altı yağların eritilmesinde denenmekte ve iyi sonuçlar alınmaktadır. Araştırmalar bu yönde olumlu olarak devam ederse ATX-101 maddesinin bir yıldan daha kısa süre içinde piyasaya sürülmesi ve çene altı yağların eritilmesi için kullanılması beklenmektedir.

Bıçaksız estetik veya batılıların işgalci olmayan (non invasive) estetik dedikleri bu yöntemin çok tutması ve yaygınlaşması tesadüf değildir. Eskiden yalnız biz estetik cerrahların yapabildiği masraflı ve derinlemesine cerrahi bilgi isteyen ameliyatların yerini bir enjektör ile muayenehanede verilebilen maddeler veya bir aletten çıkan ışınlar almıştır. Laser ve diğer ışın kaynaklı cihazlar giderek ucuzlamakta ve kullanımları kolaylaşmaktadır. Bu cihazların çoğu herhangi bir odada hastaya hiçbir uyuşturucu vermeden uygulanabilmekte ve seans sonunda hasta görüntüsünde bozulma olmaksızın günlük içine dönebilmektedir. Bu tip işlemlerin kısa sürede yapılabilmesi çalışanların yemek saatinde ortadan kaybolup yüzüne laser veya botox yaptırdıktan sonra kimseye farkettirmeden işlerine geri dönmelerine olanak sağlamıştır. Yemek molası estetiği bu durumu mizahi olarak anlatan bir deyiştir.

Bıçaksız estetik daha önce hayal bile edemiyeceğimiz girişimlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır:

  • Terleme nedeni ile saç stillerinin bozulmasından rahatsız olanlar saç içine botox yaptırmaktadırlar.
  • Poker oynarken yüz ifadelerinin anlaşılmamasını isteyenler yüzlerini botox ile ifadesiz hale getirmektedirler. Espri anlayışı yüksek olanlar bu işleme Pokertox (poker ve botox’un birleştirilmiş hali) adını vermişlerdir.
  • Baldırları adeleli ve kalın olan kadınlar uzun çizmeler giyebilmek için baldır kaslarına botox yaptırarak inceltmektedirler.

Eğer duymadı iseniz son zamanlarda erkeklerin başvurduğu bir estetik hayretten ağzınızı açık bırakabilir: Torba ütüleme estetiği. Scrotum denilen ve erkeklerin yumurtalarını taşıyan torbanın kıllı ve buruşuk bir derisi vardır. Tüy dökücü ve deri sıkılaştırıcı laserler ile bu bölgeyi gergin ve parlak derili bir hale getirmeyi vaad eden güzellik merkezleri mevcuttur ve hatırı sayılır paralar vererek bu işi yaptıran erkek müşterilerin varlığından bahsedilmektedir.

Bilimsel çalışmalar ve teknolojik cihazlar geliştikçe insanların gelecekte estetik için neler isteyebileceklerini tahmin etmek çok zorlaşmıştır ve muhtemelen bu isteklerin herhangi bir sınırı olmayacaktır. Ancak bunun getirdiği bir tehlikeden de haberdar olmalıyız. Ameliyatsız estetiğin popüler olması bu konuda harcanan paranın dikkat çeken seviyelere yükselmesine yol açmıştır. Paranın olduğu her yerde iş adamları devreye girer. İştah kabartan estetik pazarı uzman hatta hekim bile olmayan pek çok kişinin bu işleri yapmak için kolları sıvamasına yol açmıştır. Ülkemizde ve dünyada saç ekimi yapan iktisat mezunlarının, botox yapan kuaförlerin, liposuction yapılan spa’ların varlığı bilinmektedir. Hükümetler bunlar ile mücadele için kanunlar çıkartsalar da her zaman açıklar bulunmaktadır. Bazı estetik merkezlerinde diplomalı bir hekim sorumlu gösterilmekte ancak birçok işlem aslında yetkisiz kişilerce yapılabilmektedir.

Bıçaksız estetik giderek yaygınlaşsa bile bu girişimlerin de bir riskinin olabileceği daima hatırda tutulmalıdır. Sizlere önerimiz basit olduğunu düşünseniz bile her türlü estetik işleminizi diplomalı bir plastik cerrahi uzmanına yaptırmanızdır.

//

Deri Sıkılaştırma

Deriyi Sıkılaştıran Tedaviler

Ana fikir olarak derinin derin tabakalarındaki proteinleri ısıtarak bunların büzüşmesini dolayısıyla derinin sıkılaşmasını sağlayan bu işlemler “Derinin Ütülenmesi” olarak da isimlendirilirler. Diğer yaygın kullanılan isimlendirme ise “Ameliyatsız Estetik”dir. Başlıca tipleri şunlardır:

RF (Radyofrekans):

Yüksek frekanslı elektromagnetik dalgalar ısı üretir ve evlerimizdeki mikrodalga fırınlarda kullanılırlar. Tıbbi kullanım için geliştirilen cihazlarda bu dalgalar deride yanık veya yara oluşturmadan derinlerdeki kollajen lifleri ısıtarak sıkılaştırırlar. Sonuçta bazı kırışıklıkların azalmasına ve sarkıklıkların belli oranda giderilmesine yol açarlar. Ameliyathane ortamı olmaksızın direk olarak uygulanabilirler. Ciddi bir ağrı oluşturmadıklarından anesteziye gerek duyulmaz. Etkileri bir süre sonra görünür hale gelir ve kişiden kişiye farklılık gösterebilir.

IPL (Intense pulsed light):

Kuvvetlendirilmiş bir ışık hüzmesi yaratan cihazlar ile deriye ışık enerjisi verilir. Oluşturulan ışık radyofrekansta olduğu gibi derinin derinlerindeki kollajen iplerini ısıtarak sıkılaştırır ve derinin gerginliğini arttırır. İnce kırışıklıklar, bazı leke ve çiller ile görünen kılcal damarların tedavisinde de kullanılırlar. Burada da anestezi veya ameliyathaneye gerek duyulmaz.

Avantajları:

  • Ameliyathane veya özel bir ortama gerek duyulmaz, poliklinik şartlarında uygulanır.
  • Vücudun herhangi bir bölgesindeki deriye uygulanabilir
  • Belirgin bir yan etkisi yoktur
  • Deri görüntü ve kalitesinde düzelme sağlar
  • Olumlu etkileri nisbeten uzun bir süre devam eder
  • Tedavi sırasında günlük yaşama ve işe ara vermek gerekmez

Kısıtlayıcı yanları:

  • İstenilen etkinin elde edilmesi için çok sayıda seans gerekebilir
  • Her tedavi sonrası bir süre güneşe çıkılmaması gerekir
  • Esmer ve güneş yanığı derilerde fazla etkili değildir

Hem IPL hem de RF hafif kırışıklık ve sarkmalarda etkilidirler. Kişilere ve deri yapılarına göre etkinlikleri de değişebilir.

Ameliyat öncesi ve sonrası resimleri için Amerikan Estetik Cerrahi Derneği tarafından hazırlanan sayfayı ziyaret edebilirsiniz. (Lütfen açıklamayı okuyunuz)

(function(i,s,o,g,r,a,m){i[‘GoogleAnalyticsObject’]=r;i[r]=i[r]||function(){
(i[r].q=i[r].q||[]).push(arguments)},i[r].l=1*new Date();a=s.createElement(o),
m=s.getElementsByTagName(o)[0];a.async=1;a.src=g;m.parentNode.insertBefore(a,m)
})(window,document,’script’,’//www.google-analytics.com/analytics.js’,’ga’);

ga(‘create’, ‘UA-44005840-4’, ‘auto’);
ga(‘send’, ‘pageview’);